KÖYÜMÜZE HAS KELİMELERİMİZ
Aboo : Hayret ifadesi .
Acar, acer : Yeni .
Agam : Kardeşim .
Anariye : Geri( Anariye anariye gel bakalım).
Areye gitti: Boşa gitti .
Avara : İşsiz , boştagezen .
Avil , avel: Aptal .
Avrat : Kadın .
Baalım : Bu sözcük bakalım anlamında kullanılır. Örnek:Gel balım nereye gidiyorsun. (a uzun okunur) .
Bahraç : Ayran ya su konulan kap .
Bakale: Bakale sözcüğü bakmak anlamında kullanılır. Örnek:Bakale buraya gel bi!
Balcan : Baldırcan : Patlıcan .
Banadura : Domates .
Bayak : Biraz öne, az önce ( Bayak gelseydin görüşürdün).
Bayaktan : Az Önce .
Beriki gün : Önceki gün
Beygir : Yük taşıyan at .
Bıldır : Geçen Yıl .
Bibi : Hala .
Bider : Tohum .
Bir demlik : Tamamen ( Benle demlik mi konuşmayacaksn) .
Bocit : Sürahi .
Bolpaça : Pantolon .
Bre: Yahu anlamında .
Bulamaç: Nişasta, su ve şeker ile yapılan besleyici çorba.
Bundan kerli : Bundan böyle .
Camuz : Manda.
Cardın:İri fare .
Cebelleşmek : Tartışmak, birisiyle uğraşmak (Ya ben kendi canımla cebelleşiyorum) .
Celfin: Genç tavuk .
Cemkirmek, çemkirmek : büyüklerine karşı saygısız davranışlarda bulunmak, söz söylemek.
Cere : Kulplu Testi .
Çakıl : Küçük taş parçaları( Buraya kim cakıl dükün dedi) .
Cılk : Çürük .
Cılkı çıkmak : Özelliği bozulmak
Cıncık: Cıncık sözcüğü cam anlamında kullanılır. Örnek:Çocuk tüm cıncıkları kırdı.
Cıncıkgulle : Misket .
Cıngılı : Nazlı .
Cırcır : Ağustos böceği.
Cızzan , cazzıtcuzzut : Tahteravalli .
Cibiliyet : Geçmişi .
Culuk : Hindi .
Cücük :Civciv anlamında kullanılır.
Cülük : Civciv .
Çapıt,çabut : Kumaş Parçası,bez.
Çarkıt : Eskimiş, hurda haline gelmiş ( Araba çarkıt olmuş) .
Çıbık : İnce odun parçası .
Çımsıtmak , çimildemek : Duyurmak .
Çimmek : Yıkanmak .
Çingil : 2,5 lt.lik kap – kovanın küçüğü .
Çişten : Şımarık.
Çitil : Küçük helke, kap .
Çokuşmak: Toplanmak, kalabalık olmak( Bi adam görünce hemen çokuştunuz) .
Çomça : Kepce .
Çot : Felç olmuş.
Çullanmak : üzerine çökmek (Baktım ki adamın üzerine hepsi çullanmış)
Dayama : At arabalarında yük taşımak için kullanılan uzatma tahta .
Dellenmek: sinirlenmek (Sen dellendin mi mustafa abi.Dellendirmeyib beni.)
Depik : Tekme .
Depiklemek : Ayağı ile yitmek .
Devlisi gün: Sonraki gün .
Devrisi gün : Sonraki gün .
Dıkılmak :Girmek .
Dike : Tarlanın kenarlarına çakılan düzgünce ağaç
Dikeç : Kazık
Dinelmek : Ayakta durmak.
Dirgen : Çalı , sap ve ot toplama vb. işlerde kullanılan demir parmaklı alet .
Döş : Göğüs .
Dulda : Güneş ve rüzgardan korunacak yer (Şöyle duldaya geçelim rüzgar sert esiyor) .
Düve : İneğin genci .
Ebem gitti bende gidiyim : Toplumun yaptıklarını kendisininde yapmak istemesi.
Ede: Kardeş .
El öpen : Bir tür kertenkele .
Elcek: Oyuncu bilye .
Ellehem , Azellaham , Ellâham : Herhalde, galiba anlamındadır . Kökü Allahu âlem cümlesinin kısaltılmışıdır.
Enik : Köpek yavrusu .
Erinmek : Bir işi yapmak istememek ( Ders çalışacağım ama eriniyorum).
Essah : Sahi .
Esvap : Çamaşır .
Eşgi : Ekşi .
Evraaç: Yufka ekmeğin çevrilmesine yarayan sopa .
Eyyam-ı bahûr : Eyyam-ı Buhar, Ağustos ayında çöken buharlı hava .
Fallik : Hafif Meşrep,Oynak Kadın .
Fıykırmak : Feryat etmek .
Fıylık : Islık .
Firez : Tarlada kalan ekin sapı.
Firik : Olgunlaşmaya yakın, olgunlaşmamış erik,çağla gibi meyve, buğday ve mısır .
Fol : Tavuğun yumurtlaması için bırakılan yumurta .
Fortakal : Portakal .
Gabala : Ölçüsüz, tartısız alınan iş, eşya ( Şu domateslere gabala 3 bin vereyim) .
Gaçıl : Yol Açılmasını İstemek,Çekil.( Kenara gaçılın) .
Gadası: Belası almak (Gadasını aldığım) .
Galle : Sincap .
Gındırık : Yarı açık (pencere , kapı vs. için) .
Gıska : Küçük soğan .
Gicişmek : Kaşınmak( Sırtım gicişiyor baksana bir) .
Gözer : Halburdan gözenekleri büyük olan eleme kabı .
Gulle : Bilye .
Guşanmak: Giyinmek, silahlanmak . ( Düğüne gideceğiz şöyle bir güzel guşanalım) .
Halakacı : Çok gezen .
Halbur: Buğday elenen elek.
Hayma : Damda çardağa benzer, ahşap, yazın kullanılan, üstü otla örtülü, yanları açık ve etrafı
sundurmalı yapı.
Hebeş : Abes .
Helke : Kova .
Herslenmek : Kızmak ( Ya bu kadar herslenmene gerek yok aslında) .
Hevkere , evkere : Ailenin ihtiyacı için, evin bahçesine ekilen sebze.
Heye : Evet
Hımbıl: Mızmız, işi yavaş yapan kimse .
Hırpo : Enayi .
Him : Temel .
Hompul : Sırt .
Ih , ıhtır: Diz çökme.
İlân : Leğen .
İliksiz : Argoda sevgi hitabı (İliksiz hoşuna gider değil mi?) .
İlişkin , ilişkir : Et sucuğu .
İsilik Vücuttaki Küçük Kabarcıklar .
İşlik : Gömlek .
Kapısalık : Bahçe kapısı (Kaspalığı aç da içeri girsinler) .
Kardaş : Samimiyet-sevgi ifadesi ,kardeş.
Katık : Ayran .
Kele : Kadına hitap şekli(Kele Bacım gibi......) .
Kelik : Sandalet .
Kepmek :Çökmek (Ev adamın üzerine kepmiş.) ( ölen kişi içinde söylenir.Örneğin; Adam dün kepmiş gördün mü?).
Kernip : Kabaktan su kabı .
Kertiş : Kertenkele .
Kırnap : İnce ip .
Kırrık : Eşşek sıpası .
Könçek : Uzun Don .
Köstü : Köstebek .
Köynek : İç Çamaşırı .
Küncü : Susam .
Leğen :İçinde çamaşır yıkanılan yayvan ve çukur kap.
Lenger : Tepsi .
Mahana : bahane (Ölüm gelirse hepsi mahana işte) .
Malamat: Rezalet, rezillik ( Malamat olduk millete) .
Manık : Kedi Yavrusu .
Mefat : Vefat .
Melefe : Astar, Yüz .
Mintan : Gömlek .
Mitil : Yatak, Yorgan Eskisi .
Mustağak:Bu sözcük yöremde layik anlamında kullanılır. Örnek:Mustağakını sonunda buldun işte.
Nahal : Nasıl .
Nahal geldin : Nasıl geldin ?
Ninemeli : Neme lazım .
Omisilli : iyi, güzel, hoş ( Omisilli ağaç ne hale gelmiş) .
Omisilli: Tertemiz .
Oynaş : Sevgili .
Ökenmek: Ağız hareketiyle alay etmek .
Ölük : Ölmüş .
Öykünmek, ökünmek : Yaptığı hareketin aynısını yapmak.(Ağzıma ökünme dedim sana)
Pambık : Pamuk .
Pampal : Gelincik .
Pandoflu : Parlak Yemeni .
Pendir : Peynir
Peşkir : Havlu .
Pırtı : Elbise , elbise kumaşı .
Pırttı : Kurtuldu .
Pıslanpapır : Saklambaç oyunu .
Pısmak, pusmak : Saklanmak .
Pıtırtı : Düşük ses (Gece bahçeden pıtırtı geldi.) .
Pimpirikli : Evhamlı .
Pinnek : kümes
Pontil : Pantolon .
Sahan : Tabak .
Salım : Grip Olmak, Bulaşıcı Hastalık .
Sarat :Seyrek elek .
Sedir : Divan .
Seklem : Tüme Yakın .
Seyirsiz : Yüzsüz, Hatırsız .
Seyirtmek, seğirtmek :Koşmak anlamında kullanılır. Örnek:Çocuk şurdan biraz önce seyirtti.
Sınıkçı : Kırık, Çıkık Tedavi Eden .
Sıtma Ağacı : Okaliptüs Ağacı .
Sini : Tepsi .
Sipdili : Sebze hali .
Soyka : Ölen kimsenin elbisesi .
Süraaç : Banyo lifi .
Süzek :Süzgeç .
Şaplak : Tokat .
Şıkırdım gibi : Bütün dallardaki meyveler olgunlaşır, çok fazla.
Sıklat : Sıcak .
Şut : Su seti .
Taka : Pencere .
Taman: Hani (örnek:Bize gelecektin taman, neden gelmedin?) .
Teker : Bisiklet .
Telefsimek : Sıcak basmak .
Teleme: keçi sütüne incirin kozağının sütünü damlatarak yapılan tadı güzel yiyecek (peynir çeşidi diye de geçer bulmacalarda) .
Terefi : Teravi .
Tepsi : Tepsi .
Tevir Tevir : Çeşit Çeşit .
Tez:Bu sözcük yöremde çabuk anlamında kullanılmaktadır.
Tike : Kuşbaşı Büyüklüğünde .
tosbaa, tusbaa: Kaplumbağa
Tosbağa : Kaplumbağa .
Tummak : (Suya)Dalmak .
Tülü : Hamam Havlusu .
Urum : Rum .
Urupla: Buğday ölçmede kullanlan en küçük kap.
Üfelemek: Ovalamak .
Velespit : Bisiklet .
Vırtzırt: Ani olarak, zamansız .
Yaba : Dirgenin ağaçtan olanı .
Yalak: Çukur yer .
Yar : Sevgili , dik uçurum .
Yayyık:Bazen tek y ile de söylendiği olur.Ayran yapmak için kullanılan küp şeklindeki tahta veya deri kap. Örnek akşam yemekte yayyık ayranı içtim.
Yazı: Tarla, alan, arazi, ova.
Yekinmek : kalkmak (nereye yekindin böyle) .
Yörep: Yokuş .
Yular , yural : Hayvanları bağlayan ip .
Yumuş: Yumuş sözcüğü iş buyurmak anlamında kullanılır. Örnek:Babamda habire bana yumuş buyuruyor.
Yumuş uşağı : Bir kimsenin her dediğini yapan ( Sen yumuş uşağı olmuşsun) .
Zaar : Zahir sözcüğünden gelmektedir.Belki anlamında kullanılır. Örnek:Zaar sizin çocuk yarın gelir.
Zarpadanak, carpadanak: Aniden .
Zırtapoz : Lüzumsuz uğraşta bulunan .
Zıypmak, zıypınmak : Yüksek bir yerden kaymak .
Zibil :Gübre, hayvan artığı .
Zumzuk : Yumruk .